Tam bu sıralarda kafe’de servis elemanı olarak işe koyulan küçük bir kız ortalarda dolaşmaya ve Mine'nin flütlerine karşı (İrlanda flütleri Nasrettin hocanın kazanları gibidirler zamanla çoğalırlar Re ile başlanır sonra Do su,Sol ü Fa sı v.s o da yetmez kalın Re,Kalın Sol,Blok Flüt üreyip giderler) karşı konulmaz bir yakınlık beslemeye başlamıştır. Bunu fark eden Mine bir gün kafe’nin arka odalarından birinde Feride ile flütleri buluşturur.

Grup bu tanışmanın devamında Ferideyi sırasıyla servis dışında, servis arasında hatta servis sırasında flütlerle flört ederken görmeye başlamıştır.

Müzikal açıdan Feride, nota bilmemekte ve bu konuda tutarlı bir biçimde uzlaşmaz bir tavır sergilemektedir.

O, daha çok papağan psikolojisini andıran birtakım dürtülerden yola çıkmakta, çevreden yayılan bir müzik yada bir müzik aleti varsa ve hoşuna gidiyorsa önlenemez bir aynılama arzusuna kapılmaktadır.

Bu nokta daha sonraları Mine'nin sırasıyla Mandoline,(Feridenin yakın takibi ile),diğer telli çalgılara ve melodikaya yönelmesinde başlıca etkenlerden biri olmuştur.

       

Bu amansız takip, dünyadaki müzik aletlerinin çokluğu sayesinde Feridenin bir süreliğine akordiyon ve sonrasında Çağlayanın yaptığı Elektrikli Fiddle (Kemanın entelektüel olmayan hali) diyebilebileceğimiz bir alete yönelmesi sayesinde yavaş yavaş son bulmuştur.

        

Grup bir araya geldiğinin ilk yaz mevsiminde (2002), Feride henüz resmen gruba katılmamış ve okul sınavları ile mücadele etmek zorunda kaldığı için, üç kişi olarak varlık gösterdi.